
Doğu Sorununun Kökenleri: Ekonomik Açıdan
Servet Mutlu
Ötüken Neşriyat, İstanbul 2002 ISBN: 978-975-437-397-4
Dil: Türkiye Türkçesi Türü: Kitap Alt türü: Strateji
Dış bağlantı: http://www.otuken.com.tr/kitapdetay.asp?kitapID=352
Bu eseri üyemiz İskender temin etmiştir. Kaynağına ulaşmak için tıklayınız
”Doğu Sorunu hem siyasal hem de ekonomiktir ve bir ölçüde bunlar birbirini beslemektedir. Bölge’de siyasal talep içerikli hareketler ekonomik sorunları ağırlaştırmakta, ağırlaşan ekonomik sorunlar kimi zaman siyasal taleplere bir meşruiyet zemini olarak takdim edilmektedir. Doğunun Ekonomik sorunlarının kökeninde çeşitli yapılar yatmaktadır. Değişmesi mümkün olmayan iklim, arazi yapısı ve pazarın siklet merkezine, önemli dış pazarlara, ithal ve ihraç kapılarına görece konum gibi yapılar; ya da değişmesi ancak uzun döneme bağlı aşiret yapısı, demografik davranış yapısı, toprak dağılımı ve hukukî yapı gibi yapılar. İkinci tip yapılardan kaynaklanan sorunlar zamanla çözülse bile, birinci tip yapılar var oldukça Türkiye; Doğu’nun gelişmesi konusunda, acaba, iyimser olabilir mi?”
Yorumlar:
ilk kez 1988'de yayımlanan bu roman, konu örgüsü itibariyle çapraşık hiçbir kurgu öğesi taşımayan, sade, günlük hayat içinde yürüyen bir aşk hikâyesidir. Her bölüm, anne'ye yazılan bir mektuptan ibarettir ve roman on beş bölümdür. Mektuplar, uzak bir yerden anne'ye yazılmaktadır. Geri dönüşlerle kendi hikâyesine geçmeden önce, o gün ve yaşadığı uzak çevre hakkında , annesine ilgi çekici gelebilecek şeyler anlatır: Bu anlatılar ayni zamanda kendi hikâyesine geçişin çağrışım noktaları yahut farklı bir dönem ve mekânın zıt renkli bir arka planını oluşturur. Ortaokuldayken başlayan bu aşk hikâyesinin kahramanları ve mekânı yine Kızıltaş Köyü, Gurzuf, Akmescit ve insanlarıdır. Dr. Zemine gibi bir kısmı Cengiz Dağcı'nın yaşayan akrabalarıdır. Tahmin edilebileceği gibi, bu aşk biraz çocuksu, biraz romantik, ama o kadar derin bir temiz duygu yumağıdır. Uzun yıllar sonra anlatılan bu aşk, anlatıcının dilinde Gurzuf un, Kızıltaş'ın bağlarının ve ora insanlarının sevgisine dönüşüyor da denilebilir; o iç titreten hasret, Sâfiye'ye değil artık hayallerini süslüyen annesinedir diye de bakılabilir. Bu romanda, üslubun anlatılanla uyumu olağanüstüdür; duygulu, temiz ve derin bir anlatış.
...
Yorum
Bu eser hakkında henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yazan siz olun.