
II. MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI MECLİS-İ MEBUSANI’NIN ÇALIŞMALARI (1908-1912)
Mehmet Kaan Çalen
Yayınlandığı tarih: 2008 ISBN:
Anahtar kelimeler: Meclis-i Mebusan, Meşrutiyet, Kanun-i Esasî, Cemiyetler Kanunu, İçtimaât-ı Umumiye Kanunu
Dil: Türkiye Türkçesi Türü: Tez Alt türü: Tarih
Dosya uzantısı: pdf Dosya hacmi: 731KB
Bu eseri üyemiz mkcln temin etmiştir. İndirmek için tıklayınız
Bilgi notu:
ÖZET
Osmanlı devlet ve toplum yapısında ciddi değişimlerin yaşandığı 19. Yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun reform çağı olarak bilinmektedir. Yüzyıla damgasını vuran modernleşme olgusu, Osmanlı devlet yapısını monarşiden meşrutî monarşik bir rejime doğru sürüklemiştir.
Osmanlı Devleti ilk Meşrutiyet ve anayasa tecrübesini 1876-1878 yılları arasında yaşamıştır. Fakat Osmanlı Devleti’nde gerçek manâda meşrutî bir rejimin tesisi 1908 yılında Meşrutiyet’in ikinci defa ilânından sonra gerçekleşmiştir. Siyasî partiler, cemiyetler (sivil toplum), seçimler, miting ve toplantılar, grevler, boykotlar gibi demokrasiye ait unsurlar siyasî, içtimaî, iktisadî ve kültürel yaşamımızdaki yerini II. Meşrutiyet döneminde almıştır. Siyasî parti ve cemiyetlerin kurulmasıyla birlikte siyasî ve toplumsal muhalefetin doğuşu; modern anlamıyla kitlenin ortaya çıkışı; siyasî, içtimaî, iktisadî, kültürel taleplerin ifâde aracı olarak basının daha önce hiç görülmediği ölçüde gelişerek muhtelif amaçlar doğrultusunda etkin kullanılması gibi yeni parametreler, II. Meşrutiyet döneminin özgünlüğünü işaretlemektedir. Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın 1. devreye ait 1. içtimaa senesindeki yoğun yasama faaliyeti de göstermektedir ki bu özgünlüğün hukukî bir zemine oturtulması dönemin ana sorununu teşkil etmektedir.
Meşrutiyet ikinci defa ilân edildiğinde yeni bir anayasa hazırlanmamış doğrudan doğruya 1876 Kanun-i Esasîsi yürürlüğe konulmuştur. Meşrutiyet’in ilânından hemen sonra basında ve siyasî partilerin programlarında Kanun-i Esasî’nin hâkimiyet-i milliye açısından taşıdığı eksik ve kusurların gündeme gelmesi üzerine konu Meclis-i Mebusan’a intikâl etmiş fakat 1908-1912 Meclis-i Mebusanı kendini kurucu meclis olarak görmediği için1909 yılında da yeni bir anayasa hazırlama yoluna gidilmemiş, anayasal sorunlar 1876 Kanun-i Esasîsi üzerinde yapılan tadilat ile aşılmaya çalışılmıştır. 1909 Kanun-i Esasî tadilatıyla birlikte tesis edilmeye çalışılan yeni düzenin kanunî zemini inşâ edilmeye çalışılırken sosyal ve siyasî hayatın vazgeçilmez unsurları hâline gelen mitingler ve cemiyetler de çıkarılan Cemiyetler Kanunu ve İçtimaât-ı Umumiye Kanunu ile hukukî bir çerçeveye sokulmak istenmiştir.
ÖNSÖZ
Demokrasi, tartışılan ama ne olduğu konusunda uzlaşmaya varılamayan bir kavram olma vasfını her dönem muhafaza etmektedir. Bilhassa Türkiye söz konusu olduğunda kavramların ve olguların genel geçer anlam çerçeveleri içinde tanımlanamayacak ölçüde yıpratılmış olması, demokrasi kavramının da hızlı bir şekilde yozlaşmasına sebep olmaktadır. Bu itibarla demokrasinin Türkiye’deki macerasını incelemeye yönelik tarihî ve sosyolojik araştırmalar, kavram dünyamıza hâkim olan kargaşadan nasibini fazlasıyla almış olan demokrasi kavramı üzerinde ortalama bir mutabakatın oluşturulması ve tarihî tecrübemizden hareketle bir millî demokrasi modelinin inşası açısından son derece faydalı olacaktır.
Cumhuriyet devrinin laboratuarı olarak tavsif edilen II. Meşrutiyet döneminin, Türk demokrasi tarihi içerisinde mühim bir yeri vardır. Siyasî partiler, cemiyetler (sivil toplum), seçimler, miting ve toplantılar, grevler, boykotlar gibi demokrasiye ait unsurlar siyasî, içtimaî, iktisadî ve kültürel yaşamımızdaki yerini II. Meşrutiyet döneminde almıştır. Siyasî parti ve cemiyetlerin kurulmasıyla birlikte siyasî ve toplumsal muhalefetin doğuşu; modern anlamıyla kitlenin ortaya çıkışı; siyasî, içtimaî, iktisadî, kültürel taleplerin ifâde aracı olarak basının daha önce hiç görülmediği ölçüde gelişerek muhtelif amaçlar doğrultusunda etkin kullanılması gibi yeni parametreler II. Meşrutiyet döneminin özgünlüğünü işaretlemektedir. Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın 1. devresine ait 1. içtimaa senesindeki yoğun yasama faaliyeti de göstermektedir ki bu özgünlüğün hukukî bir zemine oturtulması dönemin ana sorununu teşkil etmektedir. “Meşrutî Islahat Dönemi” şeklinde de tanımlanan bu vetirede, Meclis-i Mebusan’ın, meşrutî düzenin üzerinde binâ edileceği hukukî zemini inşâ etmek gayesiyle müzakere ettiği toplam 73 kanun tasarısından, Kanun-i Esasî Tadilâtı, İçtimaat-ı Umumiye Kanunu ve Cemiyetler Kanunu doğrudan doğruya yeni düzenin mihenk taşı mesabesindeki hâkimiyet-i milliyle ile ilgili olması sebebiyle seçilerek incelenmeye çalışılmıştır.
Üç bölümden oluşan tezin I. bölümünde, hürriyetçi mücadelenin ilk kuşağı olan Yeni Osmanlılar’a ve Kanun-i Esasî’nin ilânına kısaca değinilerek, çalışmanın hareket üssünü ve omurgasını oluşturan 1876 Kanun-i Esasîsi’nin tahlili yapılmıştır. II. bölümde Jön Türkler ve İttihat ve Terakki, Meşrutiyet’in II. defa ilânı, Osmanlı Meclis-i Mebusanı’nın açılması, II. Meşrutiyet döneminde ideolojik ve fikrî ortam gibi konular ele alınmıştır. Tezin esas konusunu teşkil eden 1909 Kanun-i Esasî tadilatı, İçtimaat-ı Umumiye Kanunu ve Cemiyetler Kanunu; tezin III. bölümünde 1876 Kanun-i Esasîsi’nin orijinal metni, Meclis Mebusan Zabıt Cerideleri, Encümen Lâyihaları ve kanun metinlerine dayanılarak incelenmiştir. Kanun-i Esasî tadilatı incelenirken, evvelâ Kanun-i Esasî Encümeni’nin içtihadı ile mevcut ve muaddel maddeler tahlil edilmiş, sonra maddeler hakkında Meclis-i Mebusan’da cereyan eden müzakereler ve mebusların teklifleri ele alınmıştır.
Yorum
Bu eser hakkında henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yazan siz olun.